devant

listen to the pronunciation of devant
Fransızca - Türkçe
ön

Kraliçenin önünde eğildi. - Il s'inclina devant la reine.

Diğer insanların önünde bana hakaret etme. - Ne m'offense pas devant d'autres personnes.

öne, önde, önden
on tarafta
baş taraf
onun içinde
karşısına
öne

Lütfen öne doğru ilerleyin. - Déplacez-vous jusqu'au devant, je vous prie.

önüne
Fransızca - İngilizce
{n} fore
before, vis-a-vis
ahead, before, past, in front
{n} front, vamp
brought before
front of

A car drew up in front of my house. - Une voiture s'arrêta devant ma maison.

A number of cars are parked in front of my house. - Plusieurs voitures sont garées devant chez moi.

come before
devant