Gözlerimiz ışığı algılayabilir.
- Our eyes can detect light.
Sensörlerimiz sıra dışı bir şey algılamadı.
- Our sensors did not detect anything out of the ordinary.
Yerçekimi dalgalarını algılamak çok zordur.
- Gravitational waves are very hard to detect.
Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır.
- The detective used a magnifier to find some clues.
Dedektif adamın suçuyla ilgili kesin kanıtı buldu.
- The detective found absolute proof of the man's guilt.
Dedektifler başka kanıt bulmadı.
- The detectives found no other evidence.
Sensörlerimiz olağandışı bir şey bulmadı.
- Our sensors did not detect anything unusual.
Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır.
- The detective used a magnifier to find some clues.
... This is sort of detection and punishment. ...