detainee

listen to the pronunciation of detainee
İngilizce - Türkçe
(Askeri) ALIKONULAN, TUTSAK: Kaçırılmış veya diğer bir şekilde bir silahlı kuvvet tarafından alıkonulmuş şahıs için kullanılan bir terim
gözaltına alınan kimse
{i} tutuklu
sürgün gitmiş kimse
detainee collection point
(Askeri) TUTSAK TOPLAMA NOKTASI: Tutsakların, tutsak işlem istasyonuna gönderilmeden önce toplandıkları tesis veya diğer bir mahal
detainee processing station
(Askeri) TUTSAK İŞLEM İSTASYONU: Tutsakların idari olarak işleme tabi tutuldukları, güvenliklerinin sağlandığı, müteakip salıverilmelerinin veya savaş esirleri kampına ya da sivil tecrit kamplarına transferlerinin yapıldığı tesis yada diğer bir mahal
detachment; detainee
(Askeri) müfreze; alıkonulan, tutsak
woman detainee
kadın tutuklu
operational detachment; other detainee
(Askeri) harekat müfrezesi; diğer tutsaklar
İngilizce - İngilizce
someone who is detained, especially in custody or confinement
{i} one who is detained; one who is held for questioning; one who is arrested or imprisoned
some held in custody
A detainee is someone who is held prisoner by a government because of his or her political views or activities. someone who is officially kept in a prison, usually because of their political views
administrative detainee
person held in prison prior to judicial procedures or without normal judicial proceedings
detainees
plural of detainee
woman detainee
female that is held under arrest
detainee

    Türkçe nasıl söylenir

    diteyni

    Telaffuz

    /ˌdētāˈnē/ /ˌdiːteɪˈniː/

    Videolar

    ... this needs to be the year congress lifts the remaining restrictions on detainee ...