destan

listen to the pronunciation of destan
Türkçe - İngilizce
saga
epic

That was totally epic! - O tamamen destansıydı!

That book is a real epic; it's over one thousand pages long. - O kitap gerçek bir destan; bin sayfadan daha uzun.

(isim) Legend, epic
epic, saga
epopee
epos
story

This is an epic story. - Bu destansı bir hikaye.

destan gibi
very long
destan gibi very long
(letter)
destan tarzı oyun
epic
dillere destan
legendary
dillere destan olmak
to set tongues wagging
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Hikâyeler, masallar
(Osmanlı Dönemi) f. (Dest. C.) Eller
(Osmanlı Dönemi) Hile, tezvir, mekir
(Osmanlı Dönemi) Meşhur Zâloğlu Rüstem'in babasının nâmı
Belli belirsiz tarih olaylarına ve efsane motiflerine dayanılarak halkın hayal gücüyle meydana gelmiş eser
Bir kahramanlık hikâyesini veya bir olayı anlatan, koşma biçiminde, ölçüsü on bir hece olan halk şiiri
(Osmanlı Dönemi) kahramanlık hikâyeleri. Masallar
Tarih öncesi dinsel konu ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiire verilen adı
Çağdaş Türk edebiyatında biçim ve içerik yönünden, geleneksel destanlardan ayrılık gösteren uzun kahramanlık şiiri
Bir kahramanlık hikâyesini veya bir olayı anlatan, koşma biçiminde, ölçüsü on bir hece olan halk şiiri. Çağdaş Türk edebiyatında biçim ve içerik yönünden, geleneksel destanlardan ayrılık gösteren uzun kahramanlık şiiri
Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope
boy
epope
dasitan
destan