designating an identified or immediately identifiable person or thing

listen to the pronunciation of designating an identified or immediately identifiable person or thing
İngilizce - Türkçe

designating an identified or immediately identifiable person or thing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

definite
{s} belirli

Belirli bir artikel mi arıyorsun? - Are you looking for a definite article?

Ayrılmadan önce belirli bir planının olmasını istiyorum. - I want you to have a definite plan before you leave.

definite
tamamen
definite
mahdut
definite
mukarrer
definite
belirtili
definite
tam

Tamam, tamam, dedi doktor. Ben kesinlikle ona bir göz atacağım. - Okay, okay, said the doctor. I'll definitely take a look at her.

Tom kesinlikle tam olarak ne olduğunu biliyor. - Tom definitely knows exactly what happened.

definite
kesin

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak. - It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.

Bana kesin bir cevap ver. - Give me a definite answer.

definite
açık

Onun Amerika'ya gideceği açık. - It is definite that he will go to America.

definite
{s} şüphesiz
definite
kati surette
definite
(sıfat) kesin, şüphesiz, kuşkusuz; belirli, açık; kati; su götürmez
definite
yanidefinitely kesinlikle
definite
definite article İngilizcede isimden önce kullanılan ve nitelediği ismi belirleyen kelime
definite
{s} kati
definite
{s} belirli, belli
definite
{s} kuşkusuz
İngilizce - İngilizce
definite
designating an identified or immediately identifiable person or thing

    Heceleme

    des·ig·nat·ing an i·den·ti·fied or im·me·di·ate·ly i·den·ti·fi·a·ble per·son or thing

    Türkçe nasıl söylenir

    dezîgneytîng ın aydentıfayd ır îmidiıtli aydentıfayıbıl pırsın ır thîng

    Telaffuz

    /ˈdezəgˌnātəɴɢ ən īˈdentəˌfīd ər əˈmēdēətlē īˈdentəˌfīəbəl ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ/ /ˈdɛzɪɡˌneɪtɪŋ ən aɪˈdɛntəˌfaɪd ɜr ɪˈmiːdiːətliː aɪˈdɛntəˌfaɪəbəl ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ/