Tom'un sadakatı takdire şayandır.
- Tom's loyalty is admirable.
Sen takdire değer bir iş yaptın.
- You've done an admirable job.
O takdire değer bir kadın.
- She is an admirable woman.
Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
- Tom has done an admirable job.
It's admirable that Shelly overcame her handicap and excelled in her work.