Onlar ıssız bir adaya düştüler.
- They were stranded on a deserted island.
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
- If you had to go live on a deserted island and could only take one book with you, which one would you choose?
Bütün bina terkedilmişti.
- The whole building was deserted.
Yer neredeyse terkedilmiş.
- The place is almost deserted.
Mekan tamamen terk edilmiş.
- The place is completely deserted.
Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
- Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.
- Tom stood alone under a big clock in the deserted train station.
Arkadaşların seni terketti mi?
- Have your friends deserted you?