Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız.
- We have to pick a place to set up the tent.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Bir toplantı düzenleyeceğiz.
- We'll set up a meeting.
Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz?
- Why don't we set up a meeting for Monday.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- A committee has been set up to investigate the problem.
Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
- The University Administration decided to set up a branch campus in New York.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.