derision

listen to the pronunciation of derision
İngilizce - Türkçe
{i} alay

Alay aptalların yiyeceğidir. - Derision is the food of fools.

küçümseme
hor görme
alay etme
lağa koyma
lağ
{i} alay, istihza
ridicule
{f} alay etmek
ridicule
alay

Alay, aptalların yemeğidir. - Ridicule is the food of fools.

O benim fikrimle alay etti. - He ridiculed my idea.

derision; mockery
alay, alay
ridicule
{i} dalga geçme

Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil. - It is not good to ridicule him in public.

ridicule
ile eğlenmek
ridicule
taşlama
ridicule
hiciv
object of derision
alay konusu
ridicule
{i} eğlenme
ridicule
lağa koymak
ridicule
alay konusu olma
ridicule
{f} alaya almak
ridicule
ile alay etmek
ridicule
ele salmak
ridicule
lağ
ridicule
gülmek
ridicule
{f} eğlen
be the derision of smb
alay konusu olmak
bring into derision
alaya almak
bring into derision
maskara etmek
hold in derision
alay etmek
ridicule
{f} ile alay etmek, -i makaraya almak, ile eğlenmek
ridicule
{f} alay konusu yapmak
ridicule
alay et

O benim fikrimle alay etti. - He ridiculed my idea.

Tom fikrimle alay etti. - Tom ridiculed my idea.

Türkçe - Türkçe

derision teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

DERİS
(Osmanlı Dönemi) (C.: Dirsân) Eski kaftan, eski elbise
İngilizce - İngilizce
ridicule
{n} a laughingstock, jest, scorn, contempt
{i} mockery, ridicule, scorn
contemptuous laughter
the act of deriding or treating with contempt
The act of deriding, or the state of being derided; mockery; scornful or contemptuous treatment which holds one up to ridicule
An object of derision or scorn; a laughing-stock
the act of deriding or treating with contempt contemptuous laughter
Act of treating with contempt
If you treat someone or something with derision, you express contempt for them. He tried to calm them, but was greeted with shouts of derision. = disdain. when you show that you think someone or something is stupid or silly
derision