I'm using this room as a storeroom.
- Ben bu odayı bir depo olarak kullanıyorum.
I forgot to lock the storeroom.
- Depoyu kilitlemeyi unuttum.
The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Kabuk mühimmat depolarına düştü ve bir dizi patlamalar yarattı.
The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
We are the first nation to starve to death in a storehouse that's overfilled with everything we want.
- İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
- Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
We stored the hay in the barn.
- Biz samanı samanlıkta depoladık.
He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
- Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
- Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
Tom carried two boxes into the storage room.
- Tom depoya iki kutu taşıdı.
The warehouse was empty except for a piece of furniture.
- Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.
He is working as a security guard at a warehouse.
- Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
An Encyclopedia is a repository of knowledge and wisdom.
- Bir Ansiklopedi, bilgi ve bilgeliğin bir deposudur.
The town is supplied with water from a reservoir in the hills.
- Kasaba tepedeki bir depodaki su ile beslenir.
Do you require a security deposit?
- Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?
She paid a €900 deposit for the appartment.
- Daire için 900 euro depozito ödedi.
Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
- Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
I can drive to Boston and back on one tank of gas.
- Bir depo benzinle Boston'a gidip gelebilirim.
When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.
- Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar.