Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that English is the most widely spoken language in the world.
Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.
- Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz.
- I'm not denying it happened, but one example can't be called proof.
Boşuna inkar etmeyin.
- Don't bother to deny it.
O talebi reddetmeliyim.
- I have to deny that request.
Bunu reddetmeyeceğim.
- I'm not going to deny it.
Tom'un girişi reddedildi.
- Tom was denied entry.
Senin rican reddedildi.
- Your request is denied.
O bir iklim değişikliği inkarcısıdır.
- He's a climate change denier.
I wanted to go to the party, but I was denied.
I deny that I was at the party.
AIDS denier (see ).
... coverage and an insurance company can't deny you if you've ' if it's been under 90 days. ...