deny; refute; oppose

listen to the pronunciation of deny; refute; oppose
İngilizce - Türkçe

deny; refute; oppose teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

contradict
çelişmek
contradict
yalanlama

Onu yalanlamak için cesaretim yok. - I don't dare to contradict him.

Seni yalanlamama izin ver. - Allow me to contradict you.

contradict
çelişki yaşamak
contradict
karşı çıkmak
contradict
inkar etmek
contradict
yalancı çıkarmak
contradict
yalanlamak

Onu yalanlamak için cesaretim yok. - I don't dare to contradict him.

contradict
çeliş

Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez. - No one dares to contradict his employer for fear of being fired.

Bakan kendi ifadesiyle çelişti. - The minister contradicted his own statement.

contradict
yadsımak
contradict
birbirini tutmamak
contradict
{f} ters düşmek

Seninle ters düşmekten nefret ediyorum. - I hate to contradict you.

contradict
çeliş/yalanla
contradict
{f} aksini iddia etmek
contradict
çeliş,tersini söyle
contradict
tezat teşkil etmek
İngilizce - İngilizce
{f} contradict
deny; refute; oppose