dengelemesi

listen to the pronunciation of dengelemesi
Türkçe - İngilizce
(Otomotiv) tire balance
dengele
stabilize
dengele
{f} balance

Many working mothers struggle to balance their home and work lives. - Birçok çalışan anneler ev ve iş hayatlarını dengelemek için mücadele ediyor.

The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget. - Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

dengele
{f} balanced

I balanced my checkbook while you were washing clothes. - Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim.

dengele
balancing

Tom is good at balancing things on his head. - Tom şeyleri kafasında dengelemekle iyi.

basamak dengelemesi
step compensation
dengele
offset
dengele
counterbalance
evre dengelemesi
(Bilgisayar,Teknik) phase compensation
eylemsizlik dengelemesi
(Bilgisayar,Teknik) inertia compensation
katkılama dengelemesi
doping compensation
kurgu hattı dengelemesi
line balancing
merdiven dengelemesi
turning the steps stairs
taktik Otomatik Dijital Ağ uydu dengelemesi arayüzü aracı
(Askeri) tactical Automatic Digital Network (AUTODIN) satellite compensation interface device
dengelemesi