He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
People could have avoided many mistakes by simple experiments.
- İnsanlar basit deneyimlerle birçok hatadan kaçınabilirlerdi.
Our experiment went wrong last week.
- Geçen hafta deneyimiz kötü geçti.
Tom likes experimenting.
- Tom deneyimi seviyor.