demographic (noun)

listen to the pronunciation of demographic (noun)
İngilizce - Türkçe

demographic (noun) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

demo
(Bilgisayar) demonstrasyon
demo
demo
demo
{i} gösteri

Lider parktaki göstericileri görevden attı. - The leader dismissed the demonstrators in the park.

Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar. - African Americans demonstrated for civil rights.

demo
halk

Demokraside ilk ders halkın iradesine uymaktır. - The first lesson in democracy is to abide by the will of the people.

Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir. - Democracy is the government of the people, by the people, for the people.

demo
{i} örgüt toplantısı
demo
{i} ispat

Tartışmayı kaybettiğini açıkça ispatladım. - I have clearly demonstrated that you've lost the argument.

Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti. - The teacher demonstrated the idea with an experiment.

demo
{i} gösterme

Size buluşumu göstermeme izin verin. - Allow me to demonstrate my invention to you.

Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor. - He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.

İngilizce - İngilizce
demo
demographic (noun)