Gold is more precious than iron.
- Altın demirden daha kıymetlidir.
Gold weighs more than iron.
- Altın, demirden daha fazla çeker.
A big ship is anchored near here.
- Büyük bir gemi buraya yakın demirledi.
The ship is at anchor in the harbor.
- Gemi limana demir attı.
The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.
- Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.
Tom took some change out of his pocket and gave it to the man.
- Tom cebinden demir para çıkardı ve onu adama verdi.
Tom put some coins in the box.
- Tom kutuya bazı demir paralar koydu.
There were almost no railroads out west.
- Uzak batıda neredeyse hiç demir yolu yoktu.
Which railroad do you prefer to travel on?
- Hangi demir yolu ile seyahat etmeyi tercih edersiniz?
I've never used a hacksaw before. Could you show me how?
- Daha önce hiç bir demir testeresi kullanmadım. Nasıl kullanacağımı bana gösterir misin?
I cut myself with a hacksaw.
- Bir demir testeresi ile kendim kestim.