İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
- The speech made by the president yesterday delighted his supporters.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
- Tom will be delighted to hear that.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
Jane'i partide memnun buldum.
- I found Jane delighted at the play.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
- My brother takes great delight in his stamp collection.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
... URS GASSER: I'm delighted to be here. ...
... And I hope you're going to be delighted by some of the ...