Onu kasten yapmayacağını biliyorum.
- I know you'd never do that intentionally.
Tom onu kasten yapmadı.
- Tom didn't do that intentionally.
Tom bilerek son sayfayı boş bıraktı.
- Tom intentionally left the last page blank.
Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
- Are you intentionally trying to confuse me?
Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
- Did you do that intentionally?
O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
- He broke the window intentionally.