A lot of boys are running in the park.
- Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
Karthik is a boy. He is a good boy.
- Karthik bir delikanlıdır.O iyi bir delikanlıdır.
He's a fine young lad.
- O iyi genç bir delikanlı.
The lad leaned over and shouted into Tom's ear.
- Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.
Tom isn't a teenager anymore.
- Tom artık bir delikanlı değil.
You're not a teenager yet.
- Sen henüz bir delikanlı değilsin.
I began to sing when I was a youngster.
- Delikanlı iken şarkı söylemeye başladım.
Tom isn't a teenager anymore.
- Tom artık bir delikanlı değil.
The teenager is showing off his new car.
- Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.