Keşke bunu kati olarak söyleyebilsem.
- I wish I could say for sure.
Tom Mary'nin kaç kez Boston'da bulunduğunu kesin olarak söyleyemez.
- Tom can't say for sure how many times Mary has been to Boston.
Hava bu gece kesinlikle iyi olacak.
- The weather will be good tonight for sure.
Kimse kazanın nasıl olduğunu kesin olarak bilmiyordu.
- No one knew for certain how the accident happened.
Ben onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
- I don't know for certain when he will come.
For certain.
Did you enjoy the concert? -- For sure.