Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
Aslında kendimizi yenilgiye hazırlamıştık.
- Actually, we had prepared ourselves for defeat.
Konfederasyon liderleri yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- The Confederate leaders refused to accept defeat.
Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.
- The defeated army retreated from the country.
Biz beyzbolda onları yendik.
- We defeated them in baseball.
Antlaşma iptal edildi.
- The treaty was defeated.
Tom yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- Tom refused to accept defeat.
Grant yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- Grant refused to accept defeat.
Cutting off your nose to spite your face is self-defeating.