defalarca

listen to the pronunciation of defalarca
Türkçe - İngilizce
fast
again and again, repeatedly, over and over again
numbers of times
for the umpteenth time
over and over

She read the letter over and over again. - Mektubu defalarca okudu.

I have told Tom over and over again not to make fun of Mary. - Tom'a Mary ile alay etmemesini defalarca söyledim.

for the nth time
tons of times

You've told me this story before tons of times. - Sen daha önce bana bu hikayeyi defalarca anlattın.

always
again and again

She read his letter again and again. - O, mektubunu defalarca okudu.

This book is worth reading again and again. - Bu kitap defalarca okumaya değer.

time and again

We've seen this time and again. - Biz bunu defalarca gördük.

His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues. - Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.

time after time
scores of times

I've heard this story scores of times. - Ben bu hikayeyi defalarca kez dinledim.

heaps of times
times without numbers
repeatedly

I've asked you repeatedly not to do that. - Senden defalarca böyle yapmamanı istedim.

I've asked you repeatedly not to do that. - Sana defalarca böyle yapmamanı rica ettim.

recurrently
over and over again
defalarca söylemek
reiterate
Türkçe - Türkçe
Sık sık, sürekli olarak: "Beş vakit abdestinden başka her gün defalarca elini yüzünü yıkardı."- Y. K. Beyatlı
Sık sık, sürekli olarak
(Osmanlı Dönemi) kerrât
(Osmanlı Dönemi) defaat
defalarca