Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
- Tom looked a little shocked.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
- I was shocked by yesterday's news.
Jüri sarsılmış görünüyordu.
- The jury looked shocked.
Kalabalık sarsılmış görünüyordu.
- The crowd looked shocked.