Ben bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum.
- I'd like to dedicate this song to Mary.
Bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum, dünyadaki en güzel kadın.
- I want to dedicate this song to Mary, the most beautiful woman in the world.
O, hayatını barışa adadı.
- He dedicated his life to peace.
On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.
- He dedicated himself to biology studies for almost ten years.
Bütün zamanımı bu projeye adamak istiyorum.
- I want to dedicate all my time to this project.
Kendini göreve adamak zorundasın.
- You have to dedicate yourself to the task.
Tom çok kendini işine adamış.
- Tom is very dedicated.
Tom kendini işine adamıştır.
- Tom is dedicated to his job.
Tom adanmış, değil mi?
- Tom is dedicated, isn't he?
Tom çok adanmış, değil mi?
- Tom is very dedicated, isn't he?
Tom çok özel bir öğrenci.
- Tom is a very dedicated student.
Tom özel bir öğretmendir.
- Tom is a dedicated teacher.
Bu kitap herkese ithaf olunmuş değil.
- This book is not dedicated to anyone.
O kendini araştırmaya adadı.
- He dedicated himself to research.
O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.
- He dedicated his life to helping the poor.
Bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum, dünyadaki en güzel kadın.
- I want to dedicate this song to Mary, the most beautiful woman in the world.
Ben bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum.
- I'd like to dedicate this song to Mary.
dedicated their money to scientific research.
dedicated ourselves to starting our own business. See Synonyms at devote.
dedicate a monument.