Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
- The population of the town decreases year by year.
O gelenek azalmaktadır.
- That custom is on the decrease.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Fransız şirketlerin rekabeti azalmaya devam etmektedir.
- The competitiveness of French companies continues to decrease.
Çocukların da azalması garip değil mi?
- It isn't strange that children decrease, too?
Bu ilaç ağrını azaltacak.
- This medicine will decrease your pain.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.