O sevgili hayatı için koştu.
- She ran for dear life.
Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
- I love you, dear sister.
Merhaba canım, ben iki resim yaptım ve ben onlar hakkında fikrini istiyorum.
- Hello, my dear, I made two pictures and I want your opinion on them.
Hayır, canım, atla gitsen iyi olur.
- No, my dear, you had better go on horseback.
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
- Fresh vegetables are very dear in winter.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
Merhaba, canım, fotoşopta iki resim yaptım ve onlar hakkında fikrini istiyorum.
- Hello, my dear, I made two pictures in photoshop and I want your opinion on them.
Merhaba canım, ben iki resim yaptım ve ben onlar hakkında fikrini istiyorum.
- Hello, my dear, I made two pictures and I want your opinion on them.
Mary benim için çok değerli.
- Mary is very dear to me.
Bu kitap benim için çok değerli.
- This book is too dear for me.
Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şeriflerinizi hayrolsun.
- Dear friends that know how to speak Turkish, may the morning be good for you all.
O, oğlunu içtenlikle seviyor.
- She loves her son dearly.
O, annesini içtenlikle seviyordu.
- She loved her mother dearly.
My dear boy, if your grades don't pick up I won't bounce you on but over my knee!.
My cousin is such a dear, always drawing me pictures.
The dearer the jewel, the greater love expressed?.
Dear Sir/ Madam/ Miss, please notice our offices will be closed during the following bank holidays:.
My dear friend, I feel better as soon as you come sit beside my sickbed!.
Such dear embrace tenderly comforts even in this dear sorrow.