dealings between countries teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- intercourse
- {i} cinsel ilişki
Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.
-Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.
-According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.
- intercourse
- görüşme
- intercourse
- ilişki
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.
-According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.
Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.
-Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
- intercourse
- (cinsel) birleşme
- intercourse
- birleşme
- intercourse
- {i} bağlantı
- intercourse
- {i} görüşme, konuşma; ilişki
- intercourse
- (Tıp) Münasebet, temas
İlgili Terimler
dealings between countries teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- intercourse