Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying her.
Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying them.
Tom bir kitap yığını taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a stack of books.
Tom kucak dolusu posta taşıyarak ofise girdi.
- Tom entered the office carrying an armload of mail.
O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.
- He was carrying an umbrella under his arm.
Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu.
- Tom was carrying an armful of books.
Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
- A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
- I saw a soldier carrying a flamethrower.