zum glück

listen to the pronunciation of zum glück
Deutsch - Türkisch
şansımıza
iyi ki, bereket versin, Allahtan
Allahtan
Englisch - Türkisch

Definition von zum glück im Englisch Türkisch wörterbuch

fortunately
şükür ki

Çok şükür ki, şehrin daha eski kısımları müttefiklerin bombalarından korundu. - Fortunately, the older part of the city was spared from the Allies' bombs.

fortunately
neyse ki

Neyse ki, senin sorununu çözdüm. - Fortunately, I've solved your problem.

Neyse ki kazada ölmedi. - Fortunately he didn't die in the accident.

fortunately
bereket versin ki

Ben evden her zamankinden daha geç ayrıldım ama bereket versin ki tren için tam zamanında vardım. - I left home later than usual, but fortunately I was in time for the train.

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar. - Fortunately they had no storms on the way.

fortunately
Allah'tan

Allah'tan Tom kazada ölmedi. - Fortunately, Tom didn't die in the accident.

fortunately
çok şükür

Tom koltuk değneğinden düştü. Çok şükür Mary tekrar kalkması için ona yardım etti. - Tom fell from his crutches. Fortunately, Mary helped him to get up again.

Çok şükür artık genç değiliz. - Fortunately we are no longer young.

fortunately
şans eseri
by good fortune
tesadüfen
by good fortune
şans eseri
fortunately
şansa
fortunately
iyi ki

İyi ki, hiçbir yolcu yaralanmadı. - Fortunately, no passengers were injured.

İyi ki Mary de Tom'un hissettiği aynı şekilde hissetti. - Fortunately Mary felt the same way as did Tom.

fortunately
Allahtan

Allahtan, kimse yaralanmadı. - Fortunately, no one was hurt.

happily
neşeyle
blessedly
kutlu bir biçimde
blessedly
mübarek bir şeiklde
blessedly
kutsanmış bir şekilde
blessedly
kutsal bir biçimde
blessedly
mutluluk verir bir biçimde
fortunately
z. iyi ki, çok şükür, Allahtan, bereket versin
happily
iyi ki