Biz tatmin olmuş değiliz.
- We're never satisfied.
Sen asla tatmin olmuş değilsin.
- You're never satisfied.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
John'un iş için uygun olduğunu düşünmüyorum.
- I don't think John is suited for the job.
O, polislik için uygundur.
- He is suited for police work.