ziyarette

listen to the pronunciation of ziyarette
Türkisch - Englisch
pay visit
ziyaret
visit

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

ziyaret
visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

I remember Fred visiting Kyoto with his mother. - Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

She visits us every other day. - O, gün aşırı bizi ziyaret eder.

ziyaret
call

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

May I call on you some day? - Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyarette im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyarette
Favoriten