ziyaretiyle

listen to the pronunciation of ziyaretiyle
Türkisch - Englisch
visit with
If you visit with someone, you go to see them and spend time with them. I visited with him in San Francisco
ziyaret
visit

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

I really look forward to your visit in the near future. - Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

ziyaret
visiting

I remember Fred visiting Kyoto with his mother. - Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

She visits us every other day. - O, gün aşırı bizi ziyaret eder.

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

ziyaret
call

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyaretiyle im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyaretiyle
Favoriten