ziyaretiyle

listen to the pronunciation of ziyaretiyle
Türkisch - Englisch
visit with
If you visit with someone, you go to see them and spend time with them. I visited with him in San Francisco
ziyaret
visit

I really look forward to your visit in the near future. - Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

ziyaret
visiting

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Tom brings us gifts whenever he visits. - Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

She visits us every other day. - O, gün aşırı bizi ziyaret eder.

ziyaret
call

I call on him sometimes. - Ben bazen onu ziyaret ederim.

May I call on you some day? - Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyaretiyle im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyaretiyle
Favoriten