ziyareti

listen to the pronunciation of ziyareti
Türkisch - Englisch
from visit
ziyaret
visit

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

While she was staying in Japan, she often visited Kyoto. - O, Japonya'da kalıyorken sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

ziyaret
visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

firma ziyareti
(Ticaret) corparate travel
makam ziyareti
(Askeri) office call
nezaket ziyareti
visit of courtesy
ziyaret
(Bilgisayar) visits

He sometimes visits me. - Beni bazen ziyaret eder.

Susie sometimes visits her father's office. - Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.

ziyaret
call

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

bayram ziyareti
Day visits
bayram ziyareti
bairam visit
hasta ziyareti
visitation
hasta ziyareti
visit of patients
iade ziyareti
return visit
nezaket ziyareti
courtesy visit
nezaket ziyareti
courtesy call
politika değerlendirme ziyareti
(Askeri) policy assessment visit
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyareti im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
bayram ziyareti
Dinî bayram günlerinde, bayramı kutlamak için yapılan kısa ziyaret, bayram tebriği
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme