ziyaret et

listen to the pronunciation of ziyaret et
Türkisch - Englisch
{f} visiting

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday. - Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.

pay a visit

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

{f} visit

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

ziyaret et
Favoriten