ziyaret edilebilir

listen to the pronunciation of ziyaret edilebilir
Türkisch - Englisch
visitable
{a} liable to be visited or punished
Liable or subject to be visited or inspected
{s} able to be visited
ziyaret et
{f} visiting

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

ziyaret et
pay a visit

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

ziyaret et
{f} visit

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

I want to visit Korea. - Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

ziyaret edilebilir
Favoriten