ziyaretçiler

listen to the pronunciation of ziyaretçiler
Türkisch - Englisch
visitors

These are our visitors. - Bunlar bizim ziyaretçilerimiz.

We had some visitors yesterday. - Dün bazı ziyaretçilerimiz vardı.

plural form of visitor
The visiting team
Plural of visitor
A student enrolled at another university who is taking courses at UBC for credit at their home university
RESIDENTS BUSINESS CITY HALL
Anyone except Faculty members, Staff members, Students, PCC employees/spouses, and off campus community affiliants
The same as unique hosts, except just for the collection or page as defined in the pwebstats pages file
Can view the calendar and its appointments, but cannot create new entries
People who look at your Web site on their computer screens
ziyaret
visit

I really look forward to your visit in the near future. - Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ziyaretçi
{i} visitor

He looks forward to having 200 visitors. - O, 200 ziyaretçinin gelmesini bekliyor.

I had no visitors today. - Bugün hiç ziyaretçim yoktu.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

ziyaret
visiting

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

She visits us every other day. - O, gün aşırı bizi ziyaret eder.

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

ziyaret
call

I call on him sometimes. - Ben bazen onu ziyaret ederim.

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

ziyaretçi
visiter
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
ziyaretçi
caller
ziyaretçi
pilgrim
ziyaretçi
visitant
ziyaretçi
visitor; caller
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyaretçiler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyaretçi
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse, görüşmeci
ziyaretçi
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse, görüşmeci: "Hatırı sayılır ziyaretçilerine İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi."- F. R. Atay
ziyaretçiler
Favoriten