ziyaretçiler

listen to the pronunciation of ziyaretçiler
Türkisch - Englisch
visitors

Visitors may not feed the animals. - Ziyaretçiler hayvanları besleyemez.

We had unexpected visitors. - Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.

plural form of visitor
The visiting team
Plural of visitor
A student enrolled at another university who is taking courses at UBC for credit at their home university
RESIDENTS BUSINESS CITY HALL
Anyone except Faculty members, Staff members, Students, PCC employees/spouses, and off campus community affiliants
The same as unique hosts, except just for the collection or page as defined in the pwebstats pages file
Can view the calendar and its appointments, but cannot create new entries
People who look at your Web site on their computer screens
ziyaret
visit

I really look forward to your visit in the near future. - Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ziyaretçi
{i} visitor

Tom and Mary are expecting visitors this evening. - Tom ve Mary bu akşam ziyaretçi bekliyorlar.

We had unexpected visitors. - Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston. - Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.

ziyaret
visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

I remember Fred visiting Kyoto with his mother. - Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

She visits us every other day. - O, gün aşırı bizi ziyaret eder.

ziyaret
call

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

I call on him sometimes. - Ben bazen onu ziyaret ederim.

ziyaretçi
visiter
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
ziyaretçi
caller
ziyaretçi
pilgrim
ziyaretçi
visitant
ziyaretçi
visitor; caller
Türkisch - Türkisch

Definition von ziyaretçiler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyaretçi
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse, görüşmeci
ziyaretçi
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse, görüşmeci: "Hatırı sayılır ziyaretçilerine İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi."- F. R. Atay
ziyaretçiler
Favoriten