Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
You had better chain up the dog so that he won't bite.
- Isırmasın diye köpeği zincirlesen iyi olur.
There was a chain-reaction crash during rush hour.
- Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
Tom chained himself to a tree.
- Tom kendini bir ağaca zincirledi.
Keep your dog chained up to the tree.
- Köpeğinizi ağaca zincirlenmiş tutun.
The prisoner is in chains.
- Tutsak zincirle bağlıydı.
George put a chain on the dog.
- George köpeğine bir zincir taktı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I seem to have lost my train of thought.
- Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I want to chain myself to that tree.
- Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.