All living things are connected in one chain of being.
- Tüm canlılar varlığın tek zincirine bağlıdırlar.
The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
- Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
The prisoner is in chains.
- Tutsak zincirle bağlıydı.
The dog was chained to the post.
- Köpek direğe zincirlendi.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I seem to have lost my train of thought.
- Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Algae and plankton are at the bottom of the food chain.
- Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.
Humans are not at the top of the food chain. After all, lions eat people, but people don't eat lions.
- İnsanlar besin zincirinin üstünde değiller. Sonuçta, aslanlar insanları yiyor, ama insanlar aslanları yemiyor.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.