Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
- Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda.
China is rich in natural resources.
- Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
The Van Horn family was rich.
- Van Horn ailesi zengindi.
I used to dream about becoming very wealthy.
- Çok zengin olmanın hayalini kurardım.
He has a wealthy supporter behind him.
- Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
This country has never been so prosperous.
- Bu ülke hiç bu kadar zengin olmamıştı.
The doctor, who is prosperous, is not happy.
- Zengin doktor mutlu değildir.
The affluence of the United States is often contrasted with the poverty of undeveloped countries.
- ABD'nin zenginliği genellikle gelişmemiş ülkelerin fakirliği ile karşılaştırılır.
You should not play on his generous nature.
- Zengin doğasında oynamamalısın.
Mary confessed that she prefers well-endowed men.
- Mary zengin erkekleri tercih ettiğini itiraf etti.
She dumped him for a richer man.
- O, onu daha zengin bir adam için terk etti.
He is richer than anyone else in this town.
- O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
Tom must be well off. He drives a very nice car.
- Tom zengin olmalı. O çok güzel bir araba sürüyor.
Tom is a very rich person.
- Tom çok zengin birisidir.
The Van Horn family was in the chips.
- Van Horn ailesi zengindi.