Sometimes I doubt your intelligence.
- Bazen zekandan şüphe ediyorum.
Human beings evolved their intelligence.
- İnsan, zekasını geliştirdi.
She is a lady of business acumen.
- O ticari zekalı bir bayan.
Learn how to drive, you moron.
- Araba kullanmayı öğren, seni geri zekalı.
Boys are all morons, eh...
- Erkek çocuklarının hepi geri zekalı, eh.
You look like an imbecile.
- Bir geri zekalı gibi görünüyorsun.
Intelligence is the ability to adjust to changes.
- Zeka, değişikliklere uyum sağlama yeteneğidir.
I have a lot of friends to support me mentally.
- Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
Don't mind Tom. He's a little retarded.
- Tom'a aldırmayın. O biraz geri zekalı.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
- Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
- Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
Nature endowed her with wit and beauty.
- Doğa ona zeka ve güzellik vermiş.
Intelligence is the ability to adjust to changes.
- Zeka, değişikliklere uyum sağlama yeteneğidir.
My sister has a very good brain.
- Kız kardeşimin çok iyi zekası var.
I wish I had Tom's brains.
- Keşke Tom'un zekasına sahip olsam.
Tom has a very quick mind.
- Tom'un pratik zekası var.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
- Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
It is because light travels faster than sound that some people look brilliant before sounding stupid.
- Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.
Tom is a brilliant young scientist.
- Tom parlak zekâlı genç bir bilim adamıdır.
I thought you were brilliant.
- Senin parlak zekalı olduğunu düşünmüştüm.
I wish I had Tom's brains.
- Keşke Tom'un zekasına sahip olsam.