O, bir tasarımcı olmayı umuyor.
- She hopes to become a designer.
O, fildişi tasarımlar oydu.
- He carved designs in ivory.
Tom ilk binasını dizayn ediyor.
- Tom is designing his first building.
Yağlama sistemi kötü dizayn edilmişti.
- The lubrication system was poorly designed.
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
O, fildişi tasarımlar oydu.
- He carved designs in ivory.
Fransızca ve web tasarımı eğitimi alıyorum.
- I'm studying French and web design.
Beyaz Saray'ı kim tasarladı?
- Who designed the White House?
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
- Mayuko designed a dress for herself.
Bu, o amaç için tasarlanmadı.
- It wasn't designed for that purpose.
Tabak üzerindeki deseni seviyor.
- She likes the design on the plate.
She posed for a drawing.
- Sie posierte für eine Zeichnung.
Is this a picture of his own drawing?
- Ist das ein Bild von seiner eigenen Zeichnung?