Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz.
- When we are told not to come, we become all the more eager to go.
Oraya gitmeye çok hevesli.
- He is very eager to go there.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Boston'u ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm eager to visit Boston.
Boston'a gitmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm eager to go to Boston.