zayde

listen to the pronunciation of zayde
Englisch - Türkisch

Definition von zayde im Englisch Türkisch wörterbuch

grandfather
büyükbaba

O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı. - It was my grandfather that told me that story.

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi. - Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.

grandfather
{i} dede

Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü. - My grandfather was killed in World War II.

Dedesi bir yıl önce kanserden öldü. - His grandfather died of cancer a year ago.

Englisch - Englisch
grandfather
elderly man (as a term of respect)
{i} (Yiddish) grandfather
zayde
Favoriten