zamlar

listen to the pronunciation of zamlar
Türkisch - Englisch
price hikes
zam
rise

When are you going to approach him about your pay rise? - Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?

The sun always rises in the east. - Güneş her zaman doğudan doğar.

zam
{i} raise

It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise. - Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.

Tom didn't expect to get a raise. - Tom zam almayı ummuyordu.

zam
extra

During hard times, people might not go on a trip, but they might be willing to pay extra for good coffee. - Zor zamanlarda, insanlar geziye gitmek istemeyebilir fakat iyi kahve için fazla ödemeye istekli olabilirler.

I've got a little extra time right now. - Şu anda biraz ekstra zamanım var.

zam
accession
zam
(Ticaret) price hike
zam
(Ticaret) bonus
zam
increase

Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased. - Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.

As time passes, wisdom increases. - Zaman geçerken bilgelik artar.

zam
markup
zam
increment
zam
raise prices
zam
a pay rise
zam
pay raise

He asked for a pay raise. - O bir maaş zammı istedi.

Tom asked for a pay raise. - Tom bir maaş zammı istedi.

zam
addition; salary rise, rise, raise; increase
zam
increase, increment (added to one's salary)
zam
additional charge, surcharge
zam
price increase: Şekere yüzde otuz zam yapıldı. The price of sugar has been increased by thirty percent
zam
addition

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology. - Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

zam
augment
zam
idem
Englisch - Englisch

Definition von zamlar im Englisch Englisch wörterbuch

zam
form of shortened form, kazaam
Türkisch - Türkisch