We have to spend time with Tom now.
- Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
Tom didn't want to spend time in jail.
- Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu.
Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
- Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
You should always spend time doing things that help your children get ahead in life.
- Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.