Tom does not know the difference between a diamond and an emerald.
- Tom bir elmas ve bir zümrüt arasındaki farkı bilmiyor.
The emerald ash borer has killed more than a hundred million ash trees across North America.
- Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü.
He has eyes like emeralds.
- Zümrüt gibi gözleri var.