I've already been here two hours.
- Ben zaten iki saattir buradayım.
He should have arrived already.
- O zaten varmış olmalı.
So much so that I feel like I'm losing my grasp on the whereabouts.
- Zaten nerede olduğum hakkında kavramamı kaybediyor gibi hissediyorum.
I never did like it anyway.
- Zaten böyle bir şey asla yapmadım.
I never liked that one anyway.
- Zaten ondan asla hoşlanmadım.
In any case, I've already entirely forgiven you.
- Her durumda, ben zaten tamamen size affettim.