yutarak

listen to the pronunciation of yutarak
Türkisch - Englisch
swallowing
engulfing
yut
engulf
yut
{f} swallow

My throat hurts when I swallow. - Yutarken boğazım ağrıyor.

See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much. - Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.

yut
{f} swallowing

I have trouble swallowing pills. - Hapları yutmakta zorluk çekiyorum.

Are you having any difficulty swallowing? - Herhangi bir yutma güçlüğü yaşıyor musunuz?

yut
gulp

Mary gulped down a tall glass of orange juice. - Mary büyük bir bardak portakal suyunu yutuverdi.

Tom downed his whiskey in one gulp. - Tom bir yutuşta viskisini mideye indirdi.

yut
{f} engulfing
yut
get down
yut
{f} gulping
yut
getdown
yut
pouch
yutarak
Favoriten