Living abroad is the best way to learn a foreign language.
- Yurt dışında yaşamak bir yabancı dili öğrenmek için en iyi yoldur.
Have you ever been to a foreign country?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
A passport is usually necessary when you travel overseas.
- Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
- Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.
- Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
His large income makes it possible for him to travel overseas every year.
- Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Would you like to travel abroad?
- Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
Traveling abroad is one of my favorite things.
- Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
He has experience of foreign travel.
- Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
I decided to go abroad to study.
- Yurtdışında okumaya karar verdim.
The number of students going abroad is on the increase.
- Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
Our products sell well overseas.
- Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar.
Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
- Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.