Have you ever been to a foreign country?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
Living abroad is the best way to learn a foreign language.
- Yurt dışında yaşamak bir yabancı dili öğrenmek için en iyi yoldur.
Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
- Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
A passport is usually necessary when you travel overseas.
- Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
His large income makes it possible for him to travel overseas every year.
- Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
A passport is usually necessary when you travel overseas.
- Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
Would you like to travel abroad?
- Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
He has experience of foreign travel.
- Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
The number of students going abroad is on the increase.
- Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
I decided to go abroad to study.
- Yurtdışında okumaya karar verdim.
His colleague was transferred to an overseas branch.
- Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.
Our products sell well overseas.
- Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar.