Tom carried the boxes upstairs.
- Tom kutuları yukarıya taşıdı.
I went back upstairs.
- Yukarıya geri döndüm.
My study is upstairs.
- Benim çalışma odam yukarıda.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
The above-mentioned mail item has been duly delivered.
- Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
She is certainly above forty.
- O kesinlikle kırkın yukarısındadır.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
I teach French at the high school up the street.
- Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretirim.